Saç Ekimi Sonuçları
Saç Dökülmesine Karşı İlaç Kullanımı => Finasterid ve Minoxidil Benzeri İlaçlarla İlgili Bilgiler ve Kullanıcı Deneyimleri => Konuyu başlatan: NoBald - 07 Ocak 2021, 18:02:19
-
Aksini iddia eden veya tecrübeleyen var mı?
Finasterid doğruları
Mit: Finasterid kullanımı tekrar saç çıkarır
Doğrusu: Hayır, finasterid sadece incelmekte olan saçlara etki ederek kalınlaşmalarını sağlar, total saç kaybında yani kellik durumunda saçları tekrar çıkarmaz.
Mit: Hamile kadınlar finasteride dokunamazlar.
Doğrusu: Evet, hamile kadınlar kırılmış tabletleri bile ellememelidir. Bulaşmış ilaç tozunun ağızdan alınması fetüsde bazı deformiteler oluşturabilir.
Mit: Bir kez alındığında devamlı kullanmak gereklidir.
Doğrusu: Hayır, istenildiği zaman bırakılabilir. İlaç kesildikten sonra 2-6 ay içinde saçlar tekrar incelerek eski durumuna geri dönerler.
Mit: Sadece kafanın tepe ve arka kısımlarında etkilidir.
Doğrusu: Hayır, tüm alanlarda saçların kalınlaşmasını sağlar fakat vertexde daha etkindir.
Mit: Testesteron seviyesini düşürebilir.
Doğrusu: Hayır, aksine testesteron seviyeleri düzenli kullanımla yaklaşık %10-15 artar.
Mit: Seksüel yan etkileri, kalıcıdır.
Doğrusu: Hayır, ilaç bırakıldıktan birkaç hafta sonar seksüel fonksiyonlar geri döner.
-
Aksini iddia eden veya tecrübeleyen var mı?
Finasterid doğruları
Mit: Finasterid kullanımı tekrar saç çıkarır
Doğrusu: Hayır, finasterid sadece incelmekte olan saçlara etki ederek kalınlaşmalarını sağlar, total saç kaybında yani kellik durumunda saçları tekrar çıkarmaz.
Mit: Hamile kadınlar finasteride dokunamazlar.
Doğrusu: Evet, hamile kadınlar kırılmış tabletleri bile ellememelidir. Bulaşmış ilaç tozunun ağızdan alınması fetüsde bazı deformiteler oluşturabilir.
Mit: Bir kez alındığında devamlı kullanmak gereklidir.
Doğrusu: Hayır, istenildiği zaman bırakılabilir. İlaç kesildikten sonra 2-6 ay içinde saçlar tekrar incelerek eski durumuna geri dönerler.
Mit: Sadece kafanın tepe ve arka kısımlarında etkilidir.
Doğrusu: Hayır, tüm alanlarda saçların kalınlaşmasını sağlar fakat vertexde daha etkindir.
Mit: Testesteron seviyesini düşürebilir.
Doğrusu: Hayır, aksine testesteron seviyeleri düzenli kullanımla yaklaşık %10-15 artar.
Mit: Seksüel yan etkileri, kalıcıdır.
Doğrusu: Hayır, ilaç bırakıldıktan birkaç hafta sonar seksüel fonksiyonlar geri döner.
Son madde doğru olmayabilir. Neye dayanarak böyle saçma sapan başlıklar açıyorsunuz? Ne gerek var?
-
Son madde doğru olmayabilir. Neye dayanarak böyle saçma sapan başlıklar açıyorsunuz? Ne gerek var?
Haa diğerleri de doğru olmayabilir tabi. Son madde çok tartışmalı olduğu için ilk dikkatimi o çekti.
-
Saç çıkarmayıp sadece kalınlaştırdığı doğru değil wertex te çok fazla saç çıkardı saymam mümkün değil şalak bölgesinde 8 9 tel saç çıktı orta kısımdada boşluklar vardı kapandı
-
Son madde doğru olmayabilir. Neye dayanarak böyle saçma sapan başlıklar açıyorsunuz? Ne gerek var?
Ben bunu bi doktordan alıntı yaptım finasteride kullanmıyorum savunucusu da değilim sadece başlamayı düşünüyorum ve tecrübesi olanlardan bilgi almak için bu konuyu açtım. Bunların doğru olduğunu ben iddia etmiyorum sadece soruyorum.
-
Son madde doğru olmayabilir. Neye dayanarak böyle saçma sapan başlıklar açıyorsunuz? Ne gerek var?
Ayrıca ilacın ve insan vücudunun işleyişine göre de bu ilacı bıraktıktan sonra yan etkilerin geçmesi gerekiyor mantıken. Ben kalıcı yan etkinin tamamen psikolojik olduğunu düşünüyorum ve psikolojik sertleşme sorunları da çözülmesi en zor sorunlardan biridir.
-
Ayrıca ilacın ve insan vücudunun işleyişine göre de bu ilacı bıraktıktan sonra yan etkilerin geçmesi gerekiyor mantıken. Ben kalıcı yan etkinin tamamen psikolojik olduğunu düşünüyorum ve psikolojik sertleşme sorunları da çözülmesi en zor sorunlardan biridir.
Forumun her tarafı bu tartışmalarla dolu. Geriye dönük birkaç başlık kurcalasan bolca detay, tecrübe görürsün.
-
Forumun her tarafı bu tartışmalarla dolu. Geriye dönük birkaç başlık kurcalasan bolca detay, tecrübe görürsün.
Forumda sürekli bu tarz konular açılsada 2-3 fikir atıldıktan sonra saçma sapan yerlere geliyor konu doğru dürüst bilgi olan bir konu yok forumda.
-
şimdi şöyle düşünüyorum yan etkiler kalıcı olabilir diyelim bu kimyasal hadım işlemi gibi bir şey olmaz mıydı. diyelim ki çok nadir olarak kalıcı oluyor bu durumda demek ki 5 alfa rdüktazı komple kapatıyor ilaç , yeşilçay için de aynısı geçerli olması gerekmez miydi.
-
şimdi şöyle düşünüyorum yan etkiler kalıcı olabilir diyelim bu kimyasal hadım işlemi gibi bir şey olmaz mıydı. diyelim ki çok nadir olarak kalıcı oluyor bu durumda demek ki 5 alfa rdüktazı komple kapatıyor ilaç , yeşilçay için de aynısı geçerli olması gerekmez miydi.
Daha ayrıntılı acıklarmısın ben anlamadım konu ne sen hangi soruya cevap verdin cevabını toparlarmısın daha acık bir sekilde dogal blockerler yantki yapmazki misal saw palmetto misal hadi yesilcay olsun aklına ne geliyorsa prostatta etkili oluyor bunlar kanda cok fazla bir dususe sebebp olmuyorlar ama 5 a rduktaz blockerları direk butun sisteme etki ediyor bu yuzden kalıcı yan etkilerinden bahsediliyor yan etki olayı psikolojik olabilir de kisi kendinde bizzat gorebilirde bu gibi ilaclar aslında 5 10 yıl gibi kullananlara sormamız gerek ben fin kllanan cok duydum hatta 10 yıl az kalır burada 17 yıl kullanannı duydum buyuk yan etki yasamamıs kalıcı ise hic nların uzun baska androjen ilaclarını test etmemiz gerek spirolakton dudasterid bunların uzun yılda getirisine bakmak gerek diger baska anti androjen ler de tabi ama sunu soyleyebilirim butun anti androjen ilacları zamanla kucukte olsa bir yan etki yapar bu yargıyı cıkarabilirim ama tabi buda olabilir bu ilaclar agır ilaclar kullanmalıyız baska caremizde yok .
-
şimdi şöyle düşünüyorum yan etkiler kalıcı olabilir diyelim bu kimyasal hadım işlemi gibi bir şey olmaz mıydı. diyelim ki çok nadir olarak kalıcı oluyor bu durumda demek ki 5 alfa rdüktazı komple kapatıyor ilaç , yeşilçay için de aynısı geçerli olması gerekmez miydi.
Kimyasal hadım denemez ya da dht tamamen kapanıyo diyemeyiz ki çünkü eğer kalıcı etkisi varsa ki var bütün makaleler %2 diyor hatta daha fazla olduğunu söyleyende var hadım olan kişide sertleşme meydana gelmez ama bunda öyle bir sorun yok çünkü kimyasal hadım da dükkanlar tamamen kapanıyo ama bunda %2'lik kısmı için, yani hasarı veriyo ama sonra düzelse bile kalıcı hasar bırakıyo yani sertleşme vb şeyleri eskisine nazarsn daha az da olsa yine gerçekleşiyo. Yeşil çayla da kıyaslayamayız yeşil çayın bloke ettiği oranla finansın bloke ettiği oran bir değil.
-
Daha ayrıntılı acıklarmısın ben anlamadım konu ne sen hangi soruya cevap verdin cevabını toparlarmısın daha acık bir sekilde dogal blockerler yantki yapmazki misal saw palmetto misal hadi yesilcay olsun aklına ne geliyorsa prostatta etkili oluyor bunlar kanda cok fazla bir dususe sebebp olmuyorlar ama 5 a rduktaz blockerları direk butun sisteme etki ediyor bu yuzden kalıcı yan etkilerinden bahsediliyor yan etki olayı psikolojik olabilir de kisi kendinde bizzat gorebilirde bu gibi ilaclar aslında 5 10 yıl gibi kullananlara sormamız gerek ben fin kllanan cok duydum hatta 10 yıl az kalır burada 17 yıl kullanannı duydum buyuk yan etki yasamamıs kalıcı ise hic nların uzun baska androjen ilaclarını test etmemiz gerek spirolakton dudasterid bunların uzun yılda getirisine bakmak gerek diger baska anti androjen ler de tabi ama sunu soyleyebilirim butun anti androjen ilacları zamanla kucukte olsa bir yan etki yapar bu yargıyı cıkarabilirim ama tabi buda olabilir bu ilaclar agır ilaclar kullanmalıyız baska caremizde yok .
Bünye ya da psiko meselesi 2 gün xpecia kullanıp yan etki görende var 15 yıl kullanıp kayda değer yan etki görmeyen de var ya da gerçekten 1 yıl kullanıp jino olan da var değişik ya bünye meselesi çok etkiliyo
-
Bünye ya da psiko meselesi 2 gün xpecia kullanıp yan etki görende var 15 yıl kullanıp kayda değer yan etki görmeyen de var ya da gerçekten 1 yıl kullanıp jino olan da var değişik ya bünye meselesi çok etkiliyo
kesinlikle.
-
Diyelim ki 5ar enzimi tamamen kapanıyor, testosteron ve diğer androjenlerde boru değil en nihayetinde onlarda erkeklik hormonları vücut DHT yerine onları kullanması lazım, bana kalıcı yan etki çok mantıklı gelmiyor eğer vücut fonksiyonlarında finasteridden bağımsız sorun yoksa tabi ki. Ya da şöyle bir durum oluyor olabilir vücuda finasterid girince ve belirli bir süre kalınca DHT’nin reseptöre bağlanma gücünü azaltıyor olabilir veya vücut finasteridi atamıyor, finasterid dokulardan çıkmıyor olabilir(Tamamen tahmindir herhangi bir bilimsel dayanağım yok).
-
Diyelim ki 5ar enzimi tamamen kapanıyor, testosteron ve diğer androjenlerde boru değil en nihayetinde onlarda erkeklik hormonları vücut DHT yerine onları kullanması lazım, bana kalıcı yan etki çok mantıklı gelmiyor eğer vücut fonksiyonlarında finasteridden bağımsız sorun yoksa tabi ki. Ya da şöyle bir durum oluyor olabilir vücuda finasterid girince ve belirli bir süre kalınca DHT’nin reseptöre bağlanma gücünü azaltıyor olabilir veya vücut finasteridi atamıyor, finasterid dokulardan çıkmıyor olabilir(Tamamen tahmindir herhangi bir bilimsel dayanağım yok).
bence de sorun ilaçtan ziyade kişide olnalı çok nadir görülen bir bozukluk olmalı
-
Ulen gene temenni gibi düşünceler gelmeye başlamış. Bırakın olm şu ilaç yanetkileri hakkında güzelleme yapmayı. Görmüyosan, at ağzına geç.
Yandım bittim diyen adamı niye ciddiye almıyorsunuz?
-
Ulen gene temenni gibi düşünceler gelmeye başlamış. Bırakın olm şu ilaç yanetkileri hakkında güzelleme yapmayı. Görmüyosan, at ağzına geç.
Yandım bittim diyen adamı niye ciddiye almıyorsunuz?
Yan etkileri hakkında güzelleme yapan kim ? Yandım bittim diyen adamların hakkında konuşuyoruz zaten, ilacın etki mekanizması böyle bir şeye çok uygun değil belki başka sorunları olan kişilerde ilaç bir şeyi tetikliyor olabilir diyoruz ya da dokulardan çıkmama gibi bir durum olabilir diyoruz, her yan etki konusunda bu tarz agresif yanıtlar veriyorsunuz sonra da “Neden bu konuyu açıyorsunuz” diyorsunuz, çünkü ilaç hakkında tartışırken ortaya “konuşmayın ilaç hakkında” diye bir cevapla karşılaşıyoruz konu bambaşka yerlere gidiyor, burada bir sorun var ve biz onun hakkında konuşuyoruz eğer sizi rahatsız eden nokta forum olarak ilacın güvenli olarak nitelendirilmesi ise yapılan tüm kaliteli bilimsel çalışmalar, başarı hikayeleri, yan etki bildirimleri bize bu ilacın normal şartlarda hala güvenli olduğunu gösteriyor, yani kendi kafamızdan “güvenli bu ilaç” demiyoruz, tabi ki ilaçtan çok kötü deneyim yaşayanlar vardır ama bu deneyimleri bildiren kişilerin söylediği şeyler ilacın etki mekanizmasına uygun değil bu yüzden bu kişilerin bilinmeyen bazı sorunları olabilir ve ilaç bu kötü deneyime sebep olabilir, bu yüzden bu konu araştırılmalı ayrı olarak ama bu piyasada ki her ilaç için geçerli kalkıpta bu adamları baz alarak ilacın güvenilirliğini tartışamayız.
-
Yan etkileri hakkında güzelleme yapan kim ? Yandım bittim diyen adamların hakkında konuşuyoruz zaten, ilacın etki mekanizması böyle bir şeye çok uygun değil belki başka sorunları olan kişilerde ilaç bir şeyi tetikliyor olabilir diyoruz ya da dokulardan çıkmama gibi bir durum olabilir diyoruz, her yan etki konusunda bu tarz agresif yanıtlar veriyorsunuz sonra da “Neden bu konuyu açıyorsunuz” diyorsunuz, çünkü ilaç hakkında tartışırken ortaya “konuşmayın ilaç hakkında” diye bir cevapla karşılaşıyoruz konu bambaşka yerlere gidiyor, burada bir sorun var ve biz onun hakkında konuşuyoruz eğer sizi rahatsız eden nokta forum olarak ilacın güvenli olarak nitelendirilmesi ise yapılan tüm kaliteli bilimsel çalışmalar, başarı hikayeleri, yan etki bildirimleri bize bu ilacın normal şartlarda hala güvenli olduğunu gösteriyor, yani kendi kafamızdan “güvenli bu ilaç” demiyoruz, tabi ki ilaçtan çok kötü deneyim yaşayanlar vardır ama bu deneyimleri bildiren kişilerin söylediği şeyler ilacın etki mekanizmasına uygun değil bu yüzden bu kişilerin bilinmeyen bazı sorunları olabilir ve ilaç bu kötü deneyime sebep olabilir, bu yüzden bu konu araştırılmalı ayrı olarak ama bu piyasada ki her ilaç için geçerli kalkıpta bu adamları baz alarak ilacın güvenilirliğini tartışamayız.
İlacın etki mekanızmasina uygun olmayan kötü deneyimler nelerdir mesela?
-
yıllardır sitelerdeyim çoğu insan yan etki gordum deyip bıraktı.menide sıvılaşma memede buyume dediler en çok .ben yan etki gormedim devam ediom acaba diom bizim millet abartmayı sever ondanmı diom.yüz kullanan arkadasım olduysa 80 i bıraktı 14 yıl olmuş sitelerde.
-
La olm aç bi ilk mesajına bak. Konu başlığı, finasteride doğruları.
Mit: bla bla
Doğrusu : bla bla diye başlıyor mesajın.
Güzelleme dediğim noktalar bunlar.
Sen zaten teşhisi koymuşsun, gayet de eminsin yanetkilerin geçici olduğu vs vs. Neyi tartışmaya açıyorsun ki?
Sana diyorum ki, bu konular onlarca yüzlerce kez konuşulmuştur forumda. Boşuna laf kalabalığı.
Ama yine devam edeyim peki.
Kişilerin deneyimlerini neye göre ilaçların güvenilirliğini ölçmek için kullanamıyorsun? Bahsettiğin o kaliteli çalışmalar deneklerin deneyimleri üzerinden ölçülmüyor mu? Kalitesiz çalışmayı kaliteli çalışmadan nasıl ayırt edebiliyorsun peki?
Çalışmayı yapanları şahsen tanıyor musun, bu adamların kalitesini nasıl ölçüyorsun? iki ters yargı çıkan, çelişen sonuçlara ulaşan çalışmada, hangisinin daha güvenilir olduğunu neye göre değerlendiriyorsun?
Bu ilacın güvenli olduğu sonucunu gösteriyor olması, tamamen iststistiksel. Güya çoğu çalışmada yüDe2-3-5 deniyor.
Peki.
Forumda sıkça kullandığım, hiç kimsenin doğru düzgün karşılık vermeden, veremeden geçiştirdiği bir argüman var. Bu “kaliteli bilimsel çalışmalar” hakkında.
Bu ilaçlarla ilgili kaç tane çalışmada, deneklerin ırk grupları üzerinden de değerlendirme yapıldığını gördün? Örneğin hiç 100 Türk erkeği üzerinde yapılan, bir çalışma var mı? Bu erkeklerin kalıcı veya geçici yanetki görme oranlarını vs değerlendiren.
Örneğin dutasterid japonya veya kore de onayı var deniyordu? Örneğin, deneklerin tamamının japon olduğunu varsay misal. Sence bu grubun testosteron seviyeleri, dhtye olan ihtiyaçları, reseptörlerin kalıcı zarar görme ihtimalleri, ilaç bırakıldığında dhtye olan duyarlılıklarının değişmesi vs herneyse, Ortalama Türk erkeğininkiler birbirine çok yakın mıdır? Bunu düşünürken ortalama bir Türk ile Japonu yanyana getir. Hormonlarla ilgili olduğunu düşündüğün farklılıkları düşün.
Bu açıdan baktığında, o çalışmaların kaç tanesi içine sinecek? O yüzden bu ilaçları burada konuşmak mantıksız. O yüzden hep şunı diyorum. Git birkaç farklı hekime sor. O bu ilaçları kullanan, bunlardan fayda veya zarar gören yüzlerce hasta görmüştür. O değelendirsin sana. Burdan pubmed de okuduğunuz üç beş çalışmaüzeribden yargıya varmamk lazım.
(Bir diğer yandan, yaş grupları ve prostat hastalığınnı karşılaşma oranları üzerinden de bi düşün bakalım)
Ben bu yüzden hiç birine yeterince güvenemediğim için, kullanıcı deneyimlerine daha çok değer veriyorum. Bu yüzden sana ilacı at geç, yanetki görmüyorsan ne güzel, devam et.
-
yıllardır sitelerdeyim çoğu insan yan etki gordum deyip bıraktı.menide sıvılaşma memede buyume dediler en çok .ben yan etki gormedim devam ediom acaba diom bizim millet abartmayı sever ondanmı diom.yüz kullanan arkadasım olduysa 80 i bıraktı 14 yıl olmuş sitelerde.
Bizim millet cok korkuyor ilaclardan yan etki goruyolar cok kotuye gidecekmis gibi kafaya takıyorlar bu yuzden bırakıyor cogu kisi ama yan etki olayı var inkar edemeyiz.Bunyeden bunyeye degisir bu
-
placebo grubu yüzde 7 yanetki görüyorsa daha tartışmaya gerek yok
-
sorma ali. nette bir antidepresan vardı baktım arastırdım millet kullanıp bırakınca ayakta duramıyormuş falan yazıyolar bırakınca dusuom falan buugn 5.gun falan filan gecmedi bırakınca etki ayakta duramıom cart curt bende basladım bıraktım adını unuttum şimdi bişi olmadı.bu yabancı formlarda durum nasıl bir iki orraya takılanlara sordum ama tatmin edici cevap alamadım.gevurlarda baslayıp yan etki yaptı deyip bırakıomu bizdeki gibi
-
milletin şeker gibi attığı antidepresanlar için ekşide yapılan yorumlar harika oluyor .d
-
ben 17 senedir kullanıom sorun yok.ne zaman sitelerde yanetki konusunu okusam cinsel yan etki yapıo bırakınca gecio.bakıom netten kimi kullananda mem buyumuş facesinde kazağın ustunden belli oluyor şu bu. ama genel kullananlar yan etki deyip bırakıo.abddeki ünlü sitelere bakcan onlar daha mantıklı gercekci bizden onlardamı çoğu biz gibi bırakıo
-
La olm aç bi ilk mesajına bak. Konu başlığı, finasteride doğruları.
Mit: bla bla
Doğrusu : bla bla diye başlıyor mesajın.
Güzelleme dediğim noktalar bunlar.
Sen zaten teşhisi koymuşsun, gayet de eminsin yanetkilerin geçici olduğu vs vs. Neyi tartışmaya açıyorsun ki?
Sana diyorum ki, bu konular onlarca yüzlerce kez konuşulmuştur forumda. Boşuna laf kalabalığı.
Ama yine devam edeyim peki.
Kişilerin deneyimlerini neye göre ilaçların güvenilirliğini ölçmek için kullanamıyorsun? Bahsettiğin o kaliteli çalışmalar deneklerin deneyimleri üzerinden ölçülmüyor mu? Kalitesiz çalışmayı kaliteli çalışmadan nasıl ayırt edebiliyorsun peki?
Çalışmayı yapanları şahsen tanıyor musun, bu adamların kalitesini nasıl ölçüyorsun? iki ters yargı çıkan, çelişen sonuçlara ulaşan çalışmada, hangisinin daha güvenilir olduğunu neye göre değerlendiriyorsun?
Bu ilacın güvenli olduğu sonucunu gösteriyor olması, tamamen iststistiksel. Güya çoğu çalışmada yüDe2-3-5 deniyor.
Peki.
Forumda sıkça kullandığım, hiç kimsenin doğru düzgün karşılık vermeden, veremeden geçiştirdiği bir argüman var. Bu “kaliteli bilimsel çalışmalar” hakkında.
Bu ilaçlarla ilgili kaç tane çalışmada, deneklerin ırk grupları üzerinden de değerlendirme yapıldığını gördün? Örneğin hiç 100 Türk erkeği üzerinde yapılan, bir çalışma var mı? Bu erkeklerin kalıcı veya geçici yanetki görme oranlarını vs değerlendiren.
Örneğin dutasterid japonya veya kore de onayı var deniyordu? Örneğin, deneklerin tamamının japon olduğunu varsay misal. Sence bu grubun testosteron seviyeleri, dhtye olan ihtiyaçları, reseptörlerin kalıcı zarar görme ihtimalleri, ilaç bırakıldığında dhtye olan duyarlılıklarının değişmesi vs herneyse, Ortalama Türk erkeğininkiler birbirine çok yakın mıdır? Bunu düşünürken ortalama bir Türk ile Japonu yanyana getir. Hormonlarla ilgili olduğunu düşündüğün farklılıkları düşün.
Bu açıdan baktığında, o çalışmaların kaç tanesi içine sinecek? O yüzden bu ilaçları burada konuşmak mantıksız. O yüzden hep şunı diyorum. Git birkaç farklı hekime sor. O bu ilaçları kullanan, bunlardan fayda veya zarar gören yüzlerce hasta görmüştür. O değelendirsin sana. Burdan pubmed de okuduğunuz üç beş çalışmaüzeribden yargıya varmamk lazım.
(Bir diğer yandan, yaş grupları ve prostat hastalığınnı karşılaşma oranları üzerinden de bi düşün bakalım)
Ben bu yüzden hiç birine yeterince güvenemediğim için, kullanıcı deneyimlerine daha çok değer veriyorum. Bu yüzden sana ilacı at geç, yanetki görmüyorsan ne güzel, devam et.
O finasteride doğruları başlığının üstündeki yazıyı okursan, aksini iddia eden ya da tecrübeleyen var mı yazıyor. Kimsenin teşhis koyduğu falan da yok burada tek teşhis koymaya çalışan ve tek her şeyden emin olduğunu sanan sensin. Ben bu konuyu açtım çünkü finasteride e başlamayı düşünüyorum. O yazıyı da bir doktor yazmış ve gelip foruma da soruyim onlardan bilgi alayım dedim. Ayrıca eğer seni alakadar etmeyen bir konuysa bu konuyla ilgilenme ve ilgilenenlere de boşuna laf kalabalığı yapmayın tarzı şeyler yazma.
-
La olm aç bi ilk mesajına bak. Konu başlığı, finasteride doğruları.
Mit: bla bla
Doğrusu : bla bla diye başlıyor mesajın.
Güzelleme dediğim noktalar bunlar.
Sen zaten teşhisi koymuşsun, gayet de eminsin yanetkilerin geçici olduğu vs vs. Neyi tartışmaya açıyorsun ki?
Sana diyorum ki, bu konular onlarca yüzlerce kez konuşulmuştur forumda. Boşuna laf kalabalığı.
Ama yine devam edeyim peki.
Kişilerin deneyimlerini neye göre ilaçların güvenilirliğini ölçmek için kullanamıyorsun? Bahsettiğin o kaliteli çalışmalar deneklerin deneyimleri üzerinden ölçülmüyor mu? Kalitesiz çalışmayı kaliteli çalışmadan nasıl ayırt edebiliyorsun peki?
Çalışmayı yapanları şahsen tanıyor musun, bu adamların kalitesini nasıl ölçüyorsun? iki ters yargı çıkan, çelişen sonuçlara ulaşan çalışmada, hangisinin daha güvenilir olduğunu neye göre değerlendiriyorsun?
Bu ilacın güvenli olduğu sonucunu gösteriyor olması, tamamen iststistiksel. Güya çoğu çalışmada yüDe2-3-5 deniyor.
Peki.
Forumda sıkça kullandığım, hiç kimsenin doğru düzgün karşılık vermeden, veremeden geçiştirdiği bir argüman var. Bu “kaliteli bilimsel çalışmalar” hakkında.
Bu ilaçlarla ilgili kaç tane çalışmada, deneklerin ırk grupları üzerinden de değerlendirme yapıldığını gördün? Örneğin hiç 100 Türk erkeği üzerinde yapılan, bir çalışma var mı? Bu erkeklerin kalıcı veya geçici yanetki görme oranlarını vs değerlendiren.
Örneğin dutasterid japonya veya kore de onayı var deniyordu? Örneğin, deneklerin tamamının japon olduğunu varsay misal. Sence bu grubun testosteron seviyeleri, dhtye olan ihtiyaçları, reseptörlerin kalıcı zarar görme ihtimalleri, ilaç bırakıldığında dhtye olan duyarlılıklarının değişmesi vs herneyse, Ortalama Türk erkeğininkiler birbirine çok yakın mıdır? Bunu düşünürken ortalama bir Türk ile Japonu yanyana getir. Hormonlarla ilgili olduğunu düşündüğün farklılıkları düşün.
Bu açıdan baktığında, o çalışmaların kaç tanesi içine sinecek? O yüzden bu ilaçları burada konuşmak mantıksız. O yüzden hep şunı diyorum. Git birkaç farklı hekime sor. O bu ilaçları kullanan, bunlardan fayda veya zarar gören yüzlerce hasta görmüştür. O değelendirsin sana. Burdan pubmed de okuduğunuz üç beş çalışmaüzeribden yargıya varmamk lazım.
(Bir diğer yandan, yaş grupları ve prostat hastalığınnı karşılaşma oranları üzerinden de bi düşün bakalım)
Ben bu yüzden hiç birine yeterince güvenemediğim için, kullanıcı deneyimlerine daha çok değer veriyorum. Bu yüzden sana ilacı at geç, yanetki görmüyorsan ne güzel, devam et.
Kaliteli bilimsel çalışma demek placebo kontrollü, denek sayısı fazla demektir.
Amerikan,Türk,Japon vs fark etmez çünkü yan etki oluşmasının sebebi kişiseldir, yan etki yapmasının sebebi nedir ? DHT düşüyor bu bir sebeptir, Testosteron-Östrojen dengesi bozulur bu bir sebeptir ve bunlarda ırktan bağımsız olarak kişiseldir, erkekliğin gücü yine kişiseldir.
Doktora sorun demişsiniz hangi doktora ? Üroloğa sorarsanız %1 yan etki ihtimali düşük olsa bile kullanma o azınlık grupta ki kişi sen olabilirsin der, saç ekimi doktoruna sorarsan %1 düşük bir oran kullanabilirsin der çünkü ürolog senin üremeni, saç ekimi doktoru senin saçını düşünür. Kaldı ki benim dediklerim 3-5 pubmed çalışması değil, doktorların kabul ettiği şeyler "Biz hala finasteridi güvenli olarak kabul etmeliyiz" yapılan çalışmalardan çıkan sonuç bu ve doktorlarda buna göre hareket ediyor.
Sizin dediğinize göre kişisel deneyimde güvensizdir sonucu çıkar ortaya siz o kişinin gen haritasını biliyor musunuz ? % kaç Türk biliyor musunuz ? Yaşam tarzını biliyor musunuz ? O zaman kişisel deneyime de güvenmeyelim bilimsel çalışmaya da güvenmeyelim neye güvenlim biz ?
-
Kaliteli bilimsel çalışma demek placebo kontrollü, denek sayısı fazla demektir.
Amerikan,Türk,Japon vs fark etmez çünkü yan etki oluşmasının sebebi kişiseldir, yan etki yapmasının sebebi nedir ? DHT düşüyor bu bir sebeptir, Testosteron-Östrojen dengesi bozulur bu bir sebeptir ve bunlarda ırktan bağımsız olarak kişiseldir, erkekliğin gücü yine kişiseldir.
Doktora sorun demişsiniz hangi doktora ? Üroloğa sorarsanız %1 yan etki ihtimali düşük olsa bile kullanma o azınlık grupta ki kişi sen olabilirsin der, saç ekimi doktoruna sorarsan %1 düşük bir oran kullanabilirsin der çünkü ürolog senin üremeni, saç ekimi doktoru senin saçını düşünür. Kaldı ki benim dediklerim 3-5 pubmed çalışması değil, doktorların kabul ettiği şeyler "Biz hala finasteridi güvenli olarak kabul etmeliyiz" yapılan çalışmalardan çıkan sonuç bu ve doktorlarda buna göre hareket ediyor.
Sizin dediğinize göre kişisel deneyimde güvensizdir sonucu çıkar ortaya siz o kişinin gen haritasını biliyor musunuz ? % kaç Türk biliyor musunuz ? Yaşam tarzını biliyor musunuz ? O zaman kişisel deneyime de güvenmeyelim bilimsel çalışmaya da güvenmeyelim neye güvenlim biz ?
Amerikan, Türk , japon şu yüzden farkediyor. Çünkü bu ırklardan bir ortalama erkeği düşündüğünde, bunun vücudundaki ortalama testo seviyesi, östrojen seviyesi, dht seviyesi veya bunlara olan ihtiyaçlar farklı olabilir. Benim demek istediğim nokta o. Elbette x japonu ile bizzat senin hormonal değerlerin birebir kişisel karşılaştırdığında elbet aynı olabilir. Ben ortalamayı kastediyorum.
Bu çalışmalar da ortalama Japon da, %3-5 yanetki ortaya koyduysa, aynı oran ortalama Türk de aynı olmayabilir. (Ben farkın çok daha fazla olduğunu düşünüyorum) Benim sana sorgulatmak istediğim nokta o.
Buraya da nereden varıyorum, belki çok düz mantık, örneğin kıllılığı düşün. Vücutta kıllanmayı ne sağlıyor testo, dht vs. neyse artık. Bir de ortalama japonun kıl oranıyla, ortalama Türkü düşün misal. Sana bir farklılık var gibi gelmiyor mu? Haa belki sen de kılsız biri insansın. Örneğin, geçen forumda yine konusu oldu. Hemen herkesvücut kıllarının zayıflamasından, sakal bıyığın yavaş uzamasından bahsetmiş. Japona dutası dayadığında onda da sakal uzaması değişecektir. Nihayetinde ikisi de erkek.
Vurgulamak istediğimi umarım anlatabilmişimdir.
Benim kullanıcı deneyimlerine de güveniyorum dediğimdeki nokta da, Burası gibi forumlar aslında. Bak mesela emeklikel nickli abi demiş yukarıda, gördüğüm kişilerin büyük çoğunluğu zamanla bıraktı diye. Önemli bi done mesela. Haaa inanırsın inanmazsın ayrı mesele. Kendisi de yıllardır kullanıyorum birşey olmadı demiş.
Misal Ben de 0 yanetkinin olmadığını düşünüyorum. Yazan yanstkilerin kaç tanesi ölçülebilir şeyler ki. Örneğin unutkanlığı nasıl tam ölçebileceksin? Ya da bunun ana sebebinin, ilaç olduğundan, atıyorum stres vs olmadığından nasıl emin olabileceksin? Bir noktada dediğin gibi subjektif şeyler bunlar. O yüzden kullanıyorsan yansetki görmüyorsan, ne mutlu, devam et. Haaa bence yine de tekrar bi düşün, çünkü geçicidir diyen çalışmalar yine tam güvenilir değil (bence)
Bek bu bağlamda bir çalışmayı, diğerinden kaliteli olarak ayırmak istesem, ırk meselesini göz önüne alırdım. Sadece plasebo kontrollü, yüksek denek sayısı tel ölçüt olmasa gerek. Değilse çoğu çLşma bu metodu kullanıyor. (Kaliteli çalışma ifadesini ilk sen yazdığın için, konuyu buraya çektim)
Tavsiye istiyorsan, iki ucu birbirinden çok farklı bir yol burası. Denemeden bilemezsin. Bu finas topic i altında ilk sayfalardan itibaren okumaya bir başla bakalım. Erkekliği götürür diyenler de var. Adam kullanmış, birşeyler yaşamış, gelmiş aman beyler kullanmayın demiş. Diğer taraftan emeklikel, yıllardır sorunsuz kullanırım demiş. Sen hangi gruptasın, buradan birinin tavsiyesiyle bilemezsin.
Not, doktora sor dediğim nokta elbette ürologtur. Endokrinolojinin de alanına giriyordur belki hormon konuları orasından emin değilim. Ama hormon diyince kastım kesinlkkle dermatolog değil.
-
Lauri haklı ırk konusunda.Caucasoidlerin androjen seviyesi asyalılara göre çok daha yüksektir
-
Amerikan, Türk , japon şu yüzden farkediyor. Çünkü bu ırklardan bir ortalama erkeği düşündüğünde, bunun vücudundaki ortalama testo seviyesi, östrojen seviyesi, dht seviyesi veya bunlara olan ihtiyaçlar farklı olabilir. Benim demek istediğim nokta o. Elbette x japonu ile bizzat senin hormonal değerlerin birebir kişisel karşılaştırdığında elbet aynı olabilir. Ben ortalamayı kastediyorum.
Bu çalışmalar da ortalama Japon da, %3-5 yanetki ortaya koyduysa, aynı oran ortalama Türk de aynı olmayabilir. (Ben farkın çok daha fazla olduğunu düşünüyorum) Benim sana sorgulatmak istediğim nokta o.
Buraya da nereden varıyorum, belki çok düz mantık, örneğin kıllılığı düşün. Vücutta kıllanmayı ne sağlıyor testo, dht vs. neyse artık. Bir de ortalama japonun kıl oranıyla, ortalama Türkü düşün misal. Sana bir farklılık var gibi gelmiyor mu? Haa belki sen de kılsız biri insansın. Örneğin, geçen forumda yine konusu oldu. Hemen herkesvücut kıllarının zayıflamasından, sakal bıyığın yavaş uzamasından bahsetmiş. Japona dutası dayadığında onda da sakal uzaması değişecektir. Nihayetinde ikisi de erkek.
Vurgulamak istediğimi umarım anlatabilmişimdir.
Benim kullanıcı deneyimlerine de güveniyorum dediğimdeki nokta da, Burası gibi forumlar aslında. Bak mesela emeklikel nickli abi demiş yukarıda, gördüğüm kişilerin büyük çoğunluğu zamanla bıraktı diye. Önemli bi done mesela. Haaa inanırsın inanmazsın ayrı mesele. Kendisi de yıllardır kullanıyorum birşey olmadı demiş.
Misal Ben de 0 yanetkinin olmadığını düşünüyorum. Yazan yanstkilerin kaç tanesi ölçülebilir şeyler ki. Örneğin unutkanlığı nasıl tam ölçebileceksin? Ya da bunun ana sebebinin, ilaç olduğundan, atıyorum stres vs olmadığından nasıl emin olabileceksin? Bir noktada dediğin gibi subjektif şeyler bunlar. O yüzden kullanıyorsan yansetki görmüyorsan, ne mutlu, devam et. Haaa bence yine de tekrar bi düşün, çünkü geçicidir diyen çalışmalar yine tam güvenilir değil (bence)
Bek bu bağlamda bir çalışmayı, diğerinden kaliteli olarak ayırmak istesem, ırk meselesini göz önüne alırdım. Sadece plasebo kontrollü, yüksek denek sayısı tel ölçüt olmasa gerek. Değilse çoğu çLşma bu metodu kullanıyor. (Kaliteli çalışma ifadesini ilk sen yazdığın için, konuyu buraya çektim)
Tavsiye istiyorsan, iki ucu birbirinden çok farklı bir yol burası. Denemeden bilemezsin. Bu finas topic i altında ilk sayfalardan itibaren okumaya bir başla bakalım. Erkekliği götürür diyenler de var. Adam kullanmış, birşeyler yaşamış, gelmiş aman beyler kullanmayın demiş. Diğer taraftan emeklikel, yıllardır sorunsuz kullanırım demiş. Sen hangi gruptasın, buradan birinin tavsiyesiyle bilemezsin.
Not, doktora sor dediğim nokta elbette ürologtur. Endokrinolojinin de alanına giriyordur belki hormon konuları orasından emin değilim. Ama hormon diyince kastım kesinlkkle dermatolog değil.
Doğal androjen seviyesinin ihtiyacı da kişiden kişiye değişir ki zaten bu androjen seviyesi miktarı arttırılabilir ya da azaltılabilir, zaten benim kaliteli çalışmalar dediğim çalışmaların hiçbiri Asya gibi bize her yönden çok uzak yerlerde ki erkekler üzerinde yapılan çalışmalar değil.
Ben orada hangi doktora güveneceğimizi sormadım doktorların bakış açısını yazdım üroloji doktoru yan etki miktarı %0,1 bile olsa, kendisi hiç kalıcı yan etki vakası görmemiş bile olsa "kullanma o %0,1 sen olabilirsim" der. Saç ekimi doktoru ise %0,1 çok az kullan der yani burada üroloji doktoru hiç risk almaz zaten ona sormak mantıksız, ona sorsak RU58841 bile kullanmamalıyız.
Ben doktorun bana verirken güvendiği şeylere güvenirim "bilim".
-
thinbald kardeşim ben drun bana verirken guvendiği şeylere guvenirim bilim demişsin.hocam işinin uzmanı bir dr fin kullan sorun olmaz dedi sonra kullanma dedi baska buyuk bir uzman fini salla dedi.drların çoğu fin karsıtıdır.ama tezat var.şoyleki fdada yuzlerce prof dunyanın en babaları kralları oradalar.2.5 sene ilk onay 2.5 sene 2. onay 5 senede onay veriliyor .çok madde onay aldı zararsız diye ama fin ve minox hem zararsız hem işe yarar diye onay aldı.bunu bana diyen ust duzey çok onemli bir unide dereceler yapan bir talebeydi şimdi dr.arastırırdı bu işleri.ee proflar kullanın dio drlar kullanmayan dio 2side aynı bilim adamı.bir dr arkadas saçla uğraşırdı farklı bir arkadas o derdi drların bişi bildiği yok tek gercek hasta deneyimleri ona bakıp karar vericekler derdi 10 seneden fazla zaman olmuş.bakılmadımı halen hastaların değerlerine oncesi sonrası.fin oncesi not edilip birde fin sonrası bakılmadımı.çoğu kullanan arkadasım bıraktı yan etki dedi falan.karısık iş.ben içerim yan etki yoksa devam varsa bırakır lokale yonelirim
-
Doğal androjen seviyesinin ihtiyacı da kişiden kişiye değişir ki zaten bu androjen seviyesi miktarı arttırılabilir ya da azaltılabilir, zaten benim kaliteli çalışmalar dediğim çalışmaların hiçbiri Asya gibi bize her yönden çok uzak yerlerde ki erkekler üzerinde yapılan çalışmalar değil.
Ben orada hangi doktora güveneceğimizi sormadım doktorların bakış açısını yazdım üroloji doktoru yan etki miktarı %0,1 bile olsa, kendisi hiç kalıcı yan etki vakası görmemiş bile olsa "kullanma o %0,1 sen olabilirsim" der. Saç ekimi doktoru ise %0,1 çok az kullan der yani burada üroloji doktoru hiç risk almaz zaten ona sormak mantıksız, ona sorsak RU58841 bile kullanmamalıyız.
Ben doktorun bana verirken güvendiği şeylere güvenirim "bilim".
Dostum sen kafaya koymuşsun zaten kullanmayı. Kullan, sen de rahatla ben de rahatlayayım.
Ben sana olaya sadece bilimsel çalışmalarla, karar verilemeyeceğini anlatmaya çalışıyorum. Elbette kişiden kişiye çok değişiyor bu işler.
Ben şimdiye kadar iki üroloğa gittim, ikisi de kullanma dedi. Son muayeneyi birkaç ay önce 6. 7. Ayda yaptırdım. Değerler aralıkta çıktı. Ürolog, benim açımdan bir sorun gözükmüyor, ama kullanmamanı tavsiye ederim dedi.
Şu an yanetki görüyor muyum? Evet, çok değil belki, ama en azından kemdimi rahat hissetmiyrom. cinsel istek/performans bazı günler iyi, bazı günler daha az. Psikolojik mi? Evet olabilir. Ama sabah ereksiyonlarının azlığı, psikolojik yönden bağımsız gayet net bir ölçüttür bence. Bu da eskisi kadar sık değil mesela. Haa bu durum 20lerin başlarındaki durumla aynı olmaması da gayet doğal.
Ama risk aldım, olabilecekleri değerlendirip, eski tecrübelerime de dayanarak devam ediyorum.
Al sana kullanıcı deneyimi.
-
Doğal androjen seviyesinin ihtiyacı da kişiden kişiye değişir ki zaten bu androjen seviyesi miktarı arttırılabilir ya da azaltılabilir, zaten benim kaliteli çalışmalar dediğim çalışmaların hiçbiri Asya gibi bize her yönden çok uzak yerlerde ki erkekler üzerinde yapılan çalışmalar değil.
Ben orada hangi doktora güveneceğimizi sormadım doktorların bakış açısını yazdım üroloji doktoru yan etki miktarı %0,1 bile olsa, kendisi hiç kalıcı yan etki vakası görmemiş bile olsa "kullanma o %0,1 sen olabilirsim" der. Saç ekimi doktoru ise %0,1 çok az kullan der yani burada üroloji doktoru hiç risk almaz zaten ona sormak mantıksız, ona sorsak RU58841 bile kullanmamalıyız.
Ben doktorun bana verirken güvendiği şeylere güvenirim "bilim".
Doktorun sana verirken güvendiği şeylere güvenirim demişsin. Kaç üroloğa gittin mesela? Detayları bir ona sor.
Sen doktorların yorumlaması gerekenleri kendin yorumlamaya meyletmişsin diye düşünüyorum.
Ya git bu konuyu bir üroloğa danış, ona güvenmiyor, makalelere dayanıyorsan, kullan gitsin. Sen de rahatla, biz de rahatlayalım.
-
Doktorun sana verirken güvendiği şeylere güvenirim demişsin. Kaç üroloğa gittin mesela? Detayları bir ona sor.
Sen doktorların yorumlaması gerekenleri kendin yorumlamaya meyletmişsin diye düşünüyorum.
Ya git bu konuyu bir üroloğa danış, ona güvenmiyor, makalelere dayanıyorsan, kullan gitsin. Sen de rahatla, biz de rahatlayalım.
Yan etki görüyorsan psikolojik deme sakın ilaçtandır bırakırken aniden bırakmayın bir çok forum gezdim yan etki görenlerin %70'i aniden bırakan ve bıraktıktan sonra çökme yaşayan kişiler kullandığı zarfta hiçbir yan etki görmeyip bıraktıktan sonra yaşamışlar bende aniden bıraktıktan sonra yan etki görmüştüm demek istediğim bu ilaç o kadar da masum değil roaccutun sivilce ilacı 3 ila 6 gün kullanan iki arkadaşla tanıştım forumda finasla benzeri yan etki görmüşler bıraktıktan sonra cinsel problemler aklınıza ne gelirse çok şaşırdım buna bu sivilce ilacının dht ile bir bağlantısımı var masum gözüken çoğu ilaç hiçte masum değilmiş bunu anladm
-
finasterid saç için gerçekten işe yaradığını biliyoruz ama youtube daki ürolog ların kaynak göstererek cinsel yönden kalıcı yan ekilerinin olduğunu söylüyor.
ben kullananıp olumlu etki görenlere bir şey demiyorum ama kullanın yan etkiler piskolojik demek bence büyük bir risk