Saç Ekimi Sonuçları
OFF TOPİC / KONU DIŞI => Genel Sohbet => Konuyu başlatan: Alper1 - 05 Mayıs 2024, 04:59:13
-
Bu konuda özellikle D vitamininin saç dökülmesinde ki etkilerinden bahsetmek istiyorum. Genetik dökülme olsun yada olmasın farketmez bana göre saç için en önemli vitaminlerden.
D vitamini dediğimiz şey aslında bir vitamin değil hormondur, vücutta D hormonu olarak geçer fakat halk arasında d vitamini olarak kalmıştır.
Yabancı kaynaklarda araştırmalar yaptığımda D vitamini eksikliğinin saç döngünüzün anajen (büyüme) aşaması kısalttığı ve telojen (dinlenme) aşamasını uzattığını belirlemişler. Dermik katmanınızın (saçınızı ciltte tutan temeller) zayıfladığını ve saçınızın dökülmesinin arttığını tespit eden konular okudum ve bu çalışmalar Amerika'da laboratuvar ortamında hala devam ediyor.
Bundan ayrı olarak saçkıran dediğimiz bir hastalıkta vardır bu hastalığı erkek tipi saç kellikten ayıran özelliklerin başında saça saldıran hücrenin DHT değil bağışıklık sisteminden kaynaklanan bir saldırı olduğu düşünülüyor ve bu sebeple alopecia areata (saçkıran) dediğimiz durum ortaya çıkıyor. Bunu anlatmanın sebebi bu hastalığın tedavisini uzun yıllar araştırmışlar ve en etkili ilacın D vitamini olduğu kanıtlanmış ve özellikle D vitamini eksikliği yaşayan hastalarda da saçkıranın tedavi olduğu gözlemlenmiş.
Aynı şekilde Retrograde Alopecia dediğimiz kulak üstünden başlayarak enseye doğru inen ve hatta ileri düzeyde donör bölgeyi bile etkileyebilen bir dökülme çeşidi daha var. Bu dökülme tipinin başlangıç evresini yaşıyordum kulak üstümde seyreklikler farketmiştim daha sonra kan tahlili verdim ve D vitamini seviyemin 20 civarında olduğunu farkettim ki bu değerin minimum 60 ve üzerinde olması ve 100'ü geçmemesi gerekiyor. Daha sonra her 2 günde bir 20bin IU d vitamini alarak retrograde bölgemin belki de %70'ini tedavi ettim. O kısımda dökülen alanda yeni saçlarım çıktı ve kalınlaşma sağladım ve orada anladım ki dökülmenin tek sebebi DHT değil belki de bilmediğimiz bir çok durum söz konusu olabilir.
Buraya kadar okuyanlara teşekkür ederim. Tartışmak istediğiniz konu olursa yorum yapabilirsiniz.
-
saolasın. yeni haberler gerek.yeni calısma arastırmalardan yabancı sitelerle aynı anda haberimizin olması iyi olur
-
saolasın. yeni haberler gerek.yeni calısma arastırmalardan yabancı sitelerle aynı anda haberimizin olması iyi olur
Rica ederim.
-
D vitamini en az 50 ve olması gereken 70 civarıdir. D vitaminini şehir hayatınin pis havasından ve Turkiye nin dünyadaki konumundan tam olarak güneşten almak zor. Bu yuzden bir ömür idame dozu şart. Bunu da iu hesabiyla matematiksel yapmak gerekiyor. Bu hesap ayliktan gün bazinda yapilmali. Eğer 30 un alti d vitamininiz varsa tehlike çanları çalıyordur buna ileri yaşlarda kanser de dahil. Dünyanın en büyük salgın hastaligi d vitamini eksikligidir. 300.000 iu
ampul kullanmak anında yükseltiyor ama bobreklere büyük zararı var. Bu yuzden iu hesabiyla damla formu önerilir.
-
D vitamini en az 50 ve olması gereken 70 civarıdir. D vitaminini şehir hayatınin pis havasından ve Turkiye nin dünyadaki konumundan tam olarak güneşten almak zor. Bu yuzden bir ömür idame dozu şart. Bunu da iu hesabiyla matematiksel yapmak gerekiyor. Bu hesap ayliktan gün bazinda yapilmali. Eğer 30 un alti d vitamininiz varsa tehlike çanları çalıyordur buna ileri yaşlarda kanser de dahil. Dünyanın en büyük salgın hastaligi d vitamini eksikligidir. 300.000 iu
ampul kullanmak anında yükseltiyor ama bobreklere büyük zararı var. Bu yuzden iu hesabiyla damla formu önerilir.
Açıkçası bende böbreklere zararı var diye biliyordum fakat aslında böbreklerle hiç alakası olmadığını söyleyen doktorlarla konuştum. Türkiye'de doktorların d vitaminini yazmaktan kaçınmasının sebebi olarak bu bahane ediliyor.
Eğer düzenli güneş kremi kullanan biriyseniz ve zaten yediğimiz gıdalarda da d vitamini bulunmadığı için d vitamini alamıyoruz bu yüzden dediğiniz gibi tek çözüm yolu takviye d vitaminleri oluyor.
-
D vitamini en az 50 ve olması gereken 70 civarıdir. D vitaminini şehir hayatınin pis havasından ve Turkiye nin dünyadaki konumundan tam olarak güneşten almak zor. Bu yuzden bir ömür idame dozu şart. Bunu da iu hesabiyla matematiksel yapmak gerekiyor. Bu hesap ayliktan gün bazinda yapilmali. Eğer 30 un alti d vitamininiz varsa tehlike çanları çalıyordur buna ileri yaşlarda kanser de dahil. Dünyanın en büyük salgın hastaligi d vitamini eksikligidir. 300.000 iu
ampul kullanmak anında yükseltiyor ama bobreklere büyük zararı var. Bu yuzden iu hesabiyla damla formu önerilir.
Zaten direk 300.000 ampülü artık çoğu doktor önermiyor. 20.000lil jel hap olanı haftada 2/3 kullanılmasını öneriyor. Ancak en doğru olanı 1.000 iu olan D2K3 damlalı versiyonlarından 10 kiloya 1 damla gelecek şekilde kullanmak. 70 kilo birinin damlası 1.000iu olan D3K2 damlasından hergün yağlı bir yemek sonrası 7 damla içmesi en iyi yol. İstenilen seviyeye geldikten sonra günlük 1-2 damla ile günlük kullanılma devam edilmesi halinde eksikliği çok fazla oluşmaz..
-
evet d vitamini bayağı etkili
-
Bu konuda özellikle D vitamininin saç dökülmesinde ki etkilerinden bahsetmek istiyorum. Genetik dökülme olsun yada olmasın farketmez bana göre saç için en önemli vitaminlerden.
D vitamini dediğimiz şey aslında bir vitamin değil hormondur, vücutta D hormonu olarak geçer fakat halk arasında d vitamini olarak kalmıştır.
Yabancı kaynaklarda araştırmalar yaptığımda D vitamini eksikliğinin saç döngünüzün anajen (büyüme) aşaması kısalttığı ve telojen (dinlenme) aşamasını uzattığını belirlemişler. Dermik katmanınızın (saçınızı ciltte tutan temeller) zayıfladığını ve saçınızın dökülmesinin arttığını tespit eden konular okudum ve bu çalışmalar Amerika'da laboratuvar ortamında hala devam ediyor.
Bundan ayrı olarak saçkıran dediğimiz bir hastalıkta vardır bu hastalığı erkek tipi saç kellikten ayıran özelliklerin başında saça saldıran hücrenin DHT değil bağışıklık sisteminden kaynaklanan bir saldırı olduğu düşünülüyor ve bu sebeple alopecia areata (saçkıran) dediğimiz durum ortaya çıkıyor. Bunu anlatmanın sebebi bu hastalığın tedavisini uzun yıllar araştırmışlar ve en etkili ilacın D vitamini olduğu kanıtlanmış ve özellikle D vitamini eksikliği yaşayan hastalarda da saçkıranın tedavi olduğu gözlemlenmiş.
Aynı şekilde Retrograde Alopecia dediğimiz kulak üstünden başlayarak enseye doğru inen ve hatta ileri düzeyde donör bölgeyi bile etkileyebilen bir dökülme çeşidi daha var. Bu dökülme tipinin başlangıç evresini yaşıyordum kulak üstümde seyreklikler farketmiştim daha sonra kan tahlili verdim ve D vitamini seviyemin 20 civarında olduğunu farkettim ki bu değerin minimum 60 ve üzerinde olması ve 100'ü geçmemesi gerekiyor. Daha sonra her 2 günde bir 20bin IU d vitamini alarak retrograde bölgemin belki de %70'ini tedavi ettim. O kısımda dökülen alanda yeni saçlarım çıktı ve kalınlaşma sağladım ve orada anladım ki dökülmenin tek sebebi DHT değil belki de bilmediğimiz bir çok durum söz konusu olabilir.
Buraya kadar okuyanlara teşekkür ederim. Tartışmak istediğiniz konu olursa yorum yapabilirsiniz.
retrogradın d vitaminiyle alaklı olduğunu ilk defa senden duyuyorum. Abimde annemde annemin kardeşleri ve abilerinde aynı bölgede retrograd var ben genetiktir diye erkek tipi olduğunu düşünmüştüm sadece
-
retrogradın d vitaminiyle alaklı olduğunu ilk defa senden duyuyorum. Abimde annemde annemin kardeşleri ve abilerinde aynı bölgede retrograd var ben genetiktir diye erkek tipi olduğunu düşünmüştüm sadece
Saç dökülmem ilk başladığında agresif olarak başladı. Kulak üstündeki kılların abartısız %80’ini kaybettim, orası resmen keldi. Ense’de de hafif dökülmeler vardı. Sonra tahlil yaptırdım, yanlış hatırlamıyorsam D vitaminim 15-20 falan çıkmıştı. Daha sonra her 2 günde bir 20 bin I.U. D vitamini kullandım. Normalde bu haftada 1 defa kullanılacak bir dozdu ama riski göze alıp her iki günde bir kullandım ve 3 ay boyunca böyle devam ettim. En sonunda 100’lere falan çıkarttım ve olan oldu; bütün kulak üstü saçları teker teker çıkmaya başladı ve orası tamamen doldu. Şimdi sıfır dökülmeyle devam ediyorum. Tabii finasterid kullanmıyordum o dönemler bu yüzden d vitamininin diffuse thinning’e bir etkisi olmadı ama retrograde, sanılanın aksine genetik değil, tamamen D vitaminiyle alakalı. Bunu kendimde gördüm.
-
Saç dökülmem ilk başladığında agresif olarak başladı. Kulak üstündeki kılların abartısız %80’ini kaybettim, orası resmen keldi. Ense’de de hafif dökülmeler vardı. Sonra tahlil yaptırdım, yanlış hatırlamıyorsam D vitaminim 15-20 falan çıkmıştı. Daha sonra her 2 günde bir 20 bin I.U. D vitamini kullandım. Normalde bu haftada 1 defa kullanılacak bir dozdu ama riski göze alıp her gün kullandım ve 3 ay boyunca böyle devam ettim. En sonunda 100’lere falan çıkarttım ve olan oldu; bütün kulak üstü saçları teker teker çıkmaya başladı ve orası tamamen doldu. Şimdi sıfır dökülmeyle devam ediyorum. Tabii finasterid kullanmıyordum o dönemler bu yüzden d vitamininin diffuse thinning’e bir etkisi olmadı ama retrograde, sanılanın aksine genetik değil, tamamen D vitaminiyle alakalı. Bunu kendimde gördüm.
finasteridde retrograda yanıt veriyor ama ailende retrograd varmı ailende olmayıp sende oluşmuşsa sonradan kazanılan birşey genetik olmayan bişey yani bana kalırsa aileden geçen saç dökülmesi erkek tipi olarak devam ediyo dht bloklamak vesaire
-
finasteridde retrograda yanıt veriyor ama ailende retrograd varmı ailende olmayıp sende oluşmuşsa sonradan kazanılan birşey genetik olmayan bişey yani bana kalırsa aileden geçen saç dökülmesi erkek tipi olarak devam ediyo dht bloklamak vesaire
Ailemde yok ama eskiden yaşamış aile üyelerini bilemem belki onlarda vardır.
-
Ailemde yok ama eskiden yaşamış aile üyelerini bilemem belki onlarda vardır.
işte işin içine aile girince dhtde giriyor