Merhabalar,
Foruma yeni üye oldum, cok degerli tavsiyelerinizden istifade etmek isterim. Henüz 36 yasina girdim ve saclarim 20'li yaslarimin basindan itibaren dökülüyor. Onceleri daha agresif iken 30'lu yaslarindan itibaren dökülmenin azalarak devam ettigini soyleyebilirim. 6-7 yildir Xpecia kullaniyorum (günde 1 adet). Finasterid ya da minoxidil kullanmadim yan etkilerini dusunerek. Aslinda kelligi de kabullenmistim. Babamin saclari cok gür olsa da iki dayimin saclariyla ayni saclari izliyor dökülmem. Muhtemelen kademe kademe acilarak bir 50'li yaslarda duracak. Iki dayim da tam kel degil, Norwood 3 ve Norwood 3-vertex seviyesindeler. Son zamanlarda cevremde sac ekimi yaptirip basarili sonuc alan arkadaslarim ve kuzenlerimin cesaretlendirmesiyle sac ekimini gündemime aldim ama halen karar verme asamasindayim. Fotograf gönderip bilgi aldigim klinikler iyimser yaklasiyor. Tabii bire bir muayene lazim ama donor bolgesinin iyi oldugunu söylüyorlar. Benimse kafamda bazi soru isaretleri var. Bunlari söyle ifade etmek mümkün. Aslinda benim durumumdaki cogu arkadasimiz icin de gecerli olduklarini düsünüyorum:
1. Operasyonun basarisiz olma ihtimali ve eskisinden daha kötü bir görünüm elde etme, yapay alin cizgisi ve tasarim vs. Nekrozlar ve yara izleri de korkutuyor. Iyi bir klinik secmek bu ihtimali azaltabilir ama garantilemez. Benim konustugum klinikler bu sitede genelde olumlu anilanlar.
2. Tek operasyonla kurtulabilir miyim yoksa ikinci bir ekim gerekir mi meselesi. Bu beni epey düsündürüyor, zira ekim yapilmayan alandaki saclarimi koruyamazsam ve kaybedersem homojenlikten uzak ve tatsiz bir görüntüye kavusmam mümkün. Bir de tabii ikinci ekime yeterli kalitede donor kalip kalmayacagi meselesi var. O yüzden planlamayi tek mi cift ekim mi olacak sekilde planlamaliyim, bilmiyorum. Bu konuda tavsiyelere acigim. Bu mesele greft planlamasini da gerektiriyor.
3. Bircok yerli-yabanci doktor ekim sonrasi halihazirdaki saclari korumak icin finasterid öneriyor. Bu da uzun süre bir ilaca bagli kalmak, birakinca eski duruma dönmek demek. Acikcasi finasteridin adi cikmis yan yetkilerini yasamaktansa kel kalmak göze alinabilir gibi geliyor. Sizce finasterid daha az yan etkili alternatiflerle (mesela, saw palmetto, kabak cekirdegi yagi vs.) ikame edilebilir mi? Yoksa en azindan düsük dozlarda finasteridle yasamak mi gerekiyor ekim sonrasinda.
4. Ekilen saclar her ne kadar DHT'den etkilenmeyen bölgelerden alinsa da zamanlar yeniden döküleblir deniyor. Ekilen saclar dökülmez seklindeki yaygin kaninin aksine klinik kanitlar bu konuda pek güven vermiyor gibi. Sac ektirmis kisilerin 5-10-15 yillik serüvenlerini takip edebileceimiz fazla bilimsel calisma yok. Bu da epey kritik mesele, cünkü ekilen sac örnegin dogal seyri icinde zayiflayip belirli bir döngü icinde dökülecekse, ektirmek manasiz hale gelebilir. Forumda, anladigim kadariyla, ekim yaptiran kisilerin 1-2 yillik gelisim sürecleri daha cok izlenebiliyor. Benim merak ettigim 5-10 yil önce ekim yaptirmis kisilerin akibetleri. Uzun erimli fayda meselesi biraz ihmal ediliyor gibi.
5. Son olarak greft meselesiyle ilgili bir görüs almak isterim. Bazi klinikler 4000 civarinda greftle önde yogun ekim ve arkalarda siklastirma yapariz diyor. Kimisi greft sayisina takilmayin, size en uygun neyse o yapilir diyor. Benim aklima takilan mesele ecnebi doktorlarin ülkemizdeki sac ekim vakalarini-videolarini yorumlarken altini cizdikleri bir husus. Bu da Türkiye'de gereginden fazla greft kullanildigi, asiri yogun ve sik ekim yapildigi, donor bölgesinin tahrip edildigi yönünde. Bunu epey duydugum icin sizin bu konudaki genel fikrinizi almak istedim. Benim icin ne kadar greft lazim emin degilim. Acikcasi asiri sik bir ekim ve cok asagi inmis bir sac cizgisi istemiyorum. Yillarca bu saclarla yasadim zaten.
Uzun yazdigim icin özür diler, simdiden degerli yanitlariniz icin tesekkür ederim.