Süreç kısaca böyle ilerledi son 7 8 aydır. Şuan artık 1.yılına girdiği ve kesin olarak başarısız olduğu için kliniği aradım geçen hafta ve ondan sonraki olanları da burada şu şekilde sıralıyorum;
- merkezi aradım başarısız olduğunu söyledim ne yapabiliriz diye sordum. Öncelikle yüzyüze görüşme imkanımın olup olmadığı soruldu canlı olarak inceleme gerektiği söylendi ve ben de şuan için izmirde olduğumu söyledim. Sonrasında "ekim olmuştur sizin kendi saçınız dökülmüştür" gibi bir cevap aldım. "Hayır ekim yapılan alan tamamen açık bir alandı" dememle birlikte "kontrollere gelmediğiniz görülmekte o yüzden olmuştur" dendi. Yani burada aslında birbiriyle çelişen iki ifade var; ilk söylemde bu ekimin başarılı olduğu dökülenin eski kendi saçlarım olduğu söylenirken ikinci söylemde evet başarısız olduysa da bizle alakalı değil sen kontrollere gelmedin şeklinde. Tabi bu arada konuşmanın bu evresinde henüz benden ne bir resim isteniyor ne bir tasvir. Yani olası bi para iadesi için canlı olarak görmeleri gerekiyor(ki bunu anlıyorum) ama ekimin başarılı olduğu veya başarısızsa da benden kaynaklı olduğu ihtimalinde değil canlı görmek resme bile gerek duyulmuyor! Yani burada sorumluluğu henüz ilk fırsatta üstünden atmaya çalışan bir yaklaşım görüyorum ben. "Sorumluluk bizde olmasında ne olursa sırayla dizelim hepsini. Çelişseler de önemli değil. Önemli olan sorumluluğu atmak" gibi bi niyet var ortada ve tamamen ezberden konuşulan sözlerdi bunlar.
- bu arada transmedde ekim sonrası ilk yıkama yapıldıktan sonra sonraki yıkamalar ücretli ve 100 tl gün başına. Yani 10günlük kabuk atma sürecinde 1000 tl de ona veriyorsunuz. Bunun gibi birkaç (bence) absürt politikaları var. Bunlardan biri 3 6 9 aylık kontrol ve prp takviyesinin transmedde yapılması gerekliliği. Başka yerde yapılan prpnin sorumululuğu transmedden atacağı söyleniyor. Ben de bu sebeple başka yerde prp yaptırmadım ve istanbulda olmadığım için bir daha gidip prp takviyesi de yaptırmadım. Zaten forumda da prpnin kalıcı mı geçici mi bir fark yarattığı tartışılıyor. Diğer taraftan hani %80 başarı olsa ve ben desemki neden %100 olmadı. İşte o zaman kontrollere gelmediğim söylenebilir. Ama 2500 greftin 100ü 200ü belki da gerçekten çok daha azı tutuyorsa bunu kontrole gelmememle açıklamak en hafif tabirle yan çizmek, gerçekle alakası olmayan şeyleri bahane edinmektir.
- kontrollere gelmediğimin söylenmesi üzerine ben de "normalde her klinik 10 gün içinde kabuk dökümünün gerçekleşip gerçekleşmediğine dair bir resim istiyor bende kimse beni aramadı sormadı" dedim. Ki gerçekten bir kontrol olmadı.
-konuşmanın sonunda resim istendi ve geri dönüş yapılacağı söylendi. Eğer başarısızlık varsa sadece ameliyat maliyeti karşılığında ikinci ekim yapılabileceğini söylediler.
-bundan yaklaşık 1 hafta sonra aradılar. Resmin melike hanım tarafından incelendiğini, ikinci ekimin ücretsiz yapılacağını söylediler. (bu sefer tamamen ücretsiz olduğu söylendi)
- ilk yazımdaki durumdan, ekşide birinin aynı sözle gidip yine başarısız olduğundan bahsettim.hiçbir şekilde ikinci ekimi aynı merkezde düşünmediğimi söyledim. İstanbula gelip canlı olarak görüşmenin anlaşılır olduğunu ama 2. Ekim sözüne karşılık böyle bir şey yapamayacağımı çünkü beklentimin bu olmadığını söyledim. İstanbula ancak para iademin canlı incelenme sonucunda verilmesi durumunda gelebileciğimi söyledim. Telefondaki kadın mırın kırın etti. Yaklaşık olarak 5 dakika aynı şeyleri sıralayıp durduk. "Niye öyle diyorsunuz biz size bir çözüm sunuyoruz" diye ısrarla söyledi. Ben de "hayır bu benim için geçerli bir çözüm değil. Kesinlike riske atamayacak durumdayım" diye izah ettim. 23 yaşındayım. Ekimi gerçekleştirdiğimde 22idim. Ve ikinci ekim de başarısız olduğunda artık ömrümün sonuna kadar böyle bir imkanım olamayacağını anlattım. 22 yaşında birisi üniversiteye giderken bi yandan part time çalışıp bi yandan bilgisayarını satarak bu işe giriştiyse bu saç işini nasıl önemsediğini anlamaya çalışın lütfen.
-kadının bana cevabı aynen şu şekilde "belki olucak bu sefer" "ya olucaksa" aynen bu. Ben de elbet tabi "ya olmazsa" cevabını verdim. Yani koskaca bi kurum güvence olarak "ya olursa" diyor. Ben kendimi bir kez daha anlattıktan sonra ilk görüşmediki o önüme duvarlar koyan tavırdan da şikayetçi olduğumu söyledim. "Kimle konuştunuz bilmiyorum" dedi. Ne fark eder kurumsal bir yer değil mi orası ?
-bunun sonunda konuyu kapatmaya çalıştı ve böyle bir yetkisinin olmadığını söyledi. Melike hanımla yüz yüze görüşün dendi. Ben de ancak iade sözü verilirse istanbula gelebilcemi söyledim ve melike hanıma bu talebimi iletmesini rica edip geridönüş beklediğimi söyledim. O da biraz laf döndürüp sonunda peki iletir size bir geri dönüş yaparız diyerek konuşmayı bitirdik. Ancak son saniyeye kadar hala daha "istanbula gel yüz yüze konuşur ikinci ekimi ücretsiz yaparız"kafasındalardı. Israrla böyle bişeyi kabul etmeyeceğimi söylememe rağmen. Şuan geridönüşlerini bekliyorum. Benim anlamadığım eğer ikinci ekimi ücretsiz yapma sözü veriyorsan bu sorumluluğu ve başarısızlığı kabullenmektir zaten. Bu durumda da benim ikinci ekim değil iade talebim hiç konu bu kadar uzatılmadan kabul edilmeliydi. Şuan dediğim gibi geridönüşlerini bekliyorum. Detaylandırmamı istediğiniz bir bölüm varsa sorabilirsiniz