Saç ekimi yaptırmayı düşünen ama ense donör alanı yetersiz olanlar için vücut kılları (özellikle göğüs kılları) alternatif bir greft kaynağı olarak gündeme geliyor. Ancak bunun avantaj ve dezavantajlarını iyi bilmek gerekiyor.
Kullanım amacı:
Göğüs kılları genellikle klasik donör bölgedeki (ense) saç kökleri yetersiz olduğunda ek bir kaynak olarak tercih ediliyor. Tek başına saç ekiminde ana kaynak olarak planlanması önerilmiyor. Özellikle tepe (vertex) bölgesinde seyrekliği kapatmak veya dolgu yapmak için yardımcı bir strateji olarak düşünülüyor.
Yapısal farklar:
Göğüs kılları saç telinden farklı bir yapıya sahip. Genelde daha ince, dalgalı veya kıvırcık olabiliyor. Ayrıca büyüme fazı (anajen evresi) daha kısa olduğu için saç gibi uzamıyor ve traşsız bırakıldığında kısa kalıyor.
Göğüs kılları ekildiği yerin özelliğini alır mı?
Vücut kılları ekildiği kafa derisine yerleşince bir miktar uyum sağlayabilir ama tamamen kafa saçının özelliklerini almaz. Genelde dokusu, kalınlığı ve uzama şekli büyük oranda vücut kılının karakterini korur. Bu yüzden saç gibi uzun ve düz uzamasını beklemek gerçekçi olmaz. Bazı çalışmalarda ve vakalarda görece kalınlaşma veya uzama süresinde iyileşme bildirilmiş ama bu kişiden kişiye değişiyor ve garantili değil.
Avantajları:
• Ense donörü çok kısıtlı olan hastalarda ek greft kaynağı sağlar.
• Yaygın dökülmede toplam greft sayısını artırmaya katkı sunar.
• Özellikle tepe gibi daha az dikkat çeken bölgelerde dolgu görevi görebilir.
Dezavantajları:
• Dokusunun saçtan farklı olması nedeniyle doğal geçişlerde risk oluşturur.
• Tek başına ön saç çizgisi için uygun değildir.
• Uzama şekli, rengi ve kalınlığı kafa derisi saçına tam uymayabilir.
• Karma greft planlaması gerektirir, tecrübeli ekip şarttır.
Kullanım şekli:
En iyi sonuçlar, göğüs kıllarının ense kökleriyle birlikte planlanmasıyla alınıyor. Ense kökleri ön saç çizgisinde ve yoğun bölgelerde kullanılırken, göğüs kılları daha arka ve dolgu gerektiren alanlara serpiştirilerek dağıtılıyor.
Sonuç:
Göğüs kılları saç ekiminde mucize bir çözüm değil. Ancak doğru hasta seçimi, iyi bir planlama ve tecrübeli bir cerrahla yapıldığında sınırlı ama faydalı bir destek sağlar. Ense donörünün yetersiz olduğu vakalarda son çare veya tamamlayıcı bir kaynak olarak değerlendirilebilir.