Güncelleme** Burhan Engin’den bir türlü randevu bulamıyorum hala arayıştayım. Ayrıca özel trikoloji kliniklerine de yanaşmadım beni kendi ürünlerine gazlarlar yine zamanımdan olurum diye. Saçlarım çiçek gibi soldu hiç bu kadar seyrelip güçsüzleşmemişti ve ben de 2 aydır normal minoksun yerine kullandığım MINOKSIDIL % 2 VE FINASTERIDE %0.1 losyonu suçladım (9 aydır her gün dut almama rağmen işe yaramamasına şaşırmazmış gibi)
Bugün aynı 2 ay önceki gibi normal alopexy aldım ama içine 10 tane avodart sıktım (taştı baya nasıl yapıyorlar bunu) neyse bir süre böyle deneyeceğim. Ayrıca ben yıllardır tüm seyrelmeye ve minatürleşmeye rağmen aynı burada yazdığım gibi “şakaklarımden çizgi gerilemiyor, o doğuştan M şeklinde, direkt ön seyreliyor” derdim ama şakaklar gerilemeye başlamış ilk defa görüyorum bunu. Fotoları incelemek isterseniz aşağıya koyuyorum.
Ayrıca bir sürü farklı yazı okuyorum: testo scalpta birikip o etkiliyor diyen var, testo dökmez diyen var vs.. Her türlü görüş ve tavsiyeye açığım ve önemle belirtmeliyim ki sağlık, cinsellik, erkeklik vs ummrumda değil ben böyle yaşamak istemiyorum ve hatta deseler ki gür saçlı olup 10 sene sonra öleceksin ona da kabulum. Dolayısıyla çekinmeden her şeyi söyleyebilirsiniz. Kimse okuyup yazmasa da kafa ayna gibi kel olana kadar tüm sürecimi fotoğraflarla buraya aktaracağım 
abi selamlar önce durumunun farkına varmanı ve bu yaşlarda saç dökülmesi yaşayan insanların %90'ından saçlarının iyi olduğu gerçeğini kavramanı isterim. çünkü aksi gördüğün gibi sana stres olarak geri dönüyor ve stres şu an ihtiyacın olan en son şey, kesinlikle saçlarını iyi etkilemeyecek ve dökecek faktörlerin başında gelecek, durumunun ve şanslı olduğunun farkına var enseyi karartma ve bu stresi üzerine yükleyip kendine kötülük etme. biraz elindekilere ve mevcut imkanlarına şükran duy, gerekiyorsa aynada kendine bir iki tokat at, yazdıkların hoşuma gitmedi.
ikinci olarak tedavi sürecinde her aklına geleni uygulamaktan uzak dur, bunun telogen effluvium tediklediğine dair çok çok fazla anektodal örnek var. faydalı olduğu yönünde güçlü kanıtlar olan tedavilere uzun vadede sadık kalarak ilerle, kafana göre değişik şeyler denemek saçını asla ve asla iyi etkilemeyecek, bu şekilde de kendine kötülük etme.
benim saç durumum seninkine çok çok çok çok benziyor. sadece ön orta kısımda ve tepede zamanla seyrelme ve açıklık, şakaktan hafif gerileme. baba kel dayı saçlı. ben de gençliğimde prpler, saç dökülme şampuanları, kepek şampuanları, iğnelemeler, kabak çekirdeği yağı içme ve sarımsak sürmeye kadar birçok şey denedim. seni anlıyorum o yüzden yukarıda ilk iki söylediğimi tekrar tekrar okumanı ve içselleştirmeni isterim. gerekiyorsa bir kağıda yaz ve odanın kapısına as, her girişinde oku.
tedavine gelince, çok fazla şeyi çok farklı zamanlarda denediğin için bir kronoloji oturtması zor ancak göze çarpan noktaları paylaşmak isterim, zaten dht blokör kullanıyormuşsun, dutasteride mevcutlar içinde iyi bir seçim 0.5 - 2.5 arasında tedavi öneriliyor, 0.5 çoğu durum için yeterli ve 2.5 bile kullansan 0.5'ten çok farklı olmayacak, bu ilaca başlamadan önce üroloji ile ilgili enzimlerden prolaktine ve karaciğer enzimlerine kadar detaylı kan testlerini yaptırmış olduğunu ve 3-6 ay arası düzenli kan testlerini yaptırdığını ayrıca yine belli yıllık periyotta sperm miktarı ve hacmiyle ilgili testlerini yaptırdığını ve bu tedavini doktor kontrolü altında sürdürdüğünü varsayıyorum.
ilk attığın fotoğraflarda senin şakaklarının da geriye gittiğini fark ettim bunu belirtecektim ki sen de fark etmişsin, şakakların da gerilemesi mevcut tedavinin işe yaramadığı ya da olumlu anlamda sonradan düzelecek bir şok dökülme yaşadığını gösteriyor olabilir.
konazol / nizoral şampuanları eğer saçında ve özellikle süregelen bariz kepek yoksa haftada 2 gibi yoğun bir sıklıkta kullanmak istemeyebilirsin, zaten bu tip medikal şampuanlar belli süreyle ilgili kepeği veya mantarı yok ettikten sonra düzenli kullanılan türden ürünler değil. saçı çok kurutuyor bu da iyi değil, incelttiğiyle de ilgili anektodal gözlemler var. bunları değerlendirip kendi araştırmanı yaptıkan sonra şampuan seçimlerini ve sıklıklarını tekrar gözden geçirmek isteyebilirsin.
topical finasteride ile ilgili saçaları kötü etkileyebildiği ve az miktarda saçı iyileştirerek var olan saç çizgisini kötüleştirdiğiyle ilgili anektodal çok fazla şey okudum, sen de bu durumu araştırıp aklına yatarsa devam etmek istemeyebilirsin.
mevcut topical minoxidile ek dutasteride eklemen bir şeyi değiştirmeyecek, molekül büyüklüğü yüksek olduğu için dutasteride foliküller tarafından topical olarak kabul edilmiyor, bu yaklaşımın yanlış, kendi araştırmanı yapıp teyit ettikten sonra bundan vazgeçmek isteyebilirsin.
topical minoxidilin etki etmediği kanısındaysan, yani en az sadece bu ilacı ve dht blokör ilacı birlikte 6 ay kullanıp şok dökülme sonrası yerine hiç saç gelmediğinden emin olduysan; minoxidili etken formu olan minoxidil sülfata çeviren sülfotransferaz enzimi eksikliği yaşıyor olabilirsin. bunun için yine kendi araştırmaların sonucu kanaat getirdiğin taktirde tretinoin içeren kremleri (türkiye'de tre isminde % 0.05) topical olarak kullanabilirsin, bu bileşen topical minoxidili aktif forma geçirmeye yardımcı oluyor ve topical minoxidilin etki etmeyip beraberinde kullanıldığı durumlarda fayda sağladığına dair araştırmalar var. yöntem, topical minoxidil uygulamasından 15 dk önce topical olarak uygulanması şeklinde. ayrıca tek başına topical tretinoinin dahi şakaklardan saç çıkardığına dair anektodal gözlemler var. tretinoin kullanılması durumundaki kendi içindeki ekstra durumlar (derinin epidermis tabakasını incelttiği için güçlü bir güneş kremi kullanılması gerekliliği vs. durumları iyi araştırılıp ihmal edimemesi) önem taşıyor. oral minoxidil ise sistematik olarak ciğerde aktif forma çevrildiği için normalde etki etmeme senaryosunda tretinoin kullanılmasına gerek yok. oral minoxidil konusunda ise almayı kabul edeceğin riskleri detaylıca belirten araştırmalar mevcut, bu tedaviyi değerlendirmen durumunda bunların hepsini titizlikle araştırıp uygun bulduğun senaryoda tedaviye başlayacağını kalp ile ilgili pericardial effusion ve kalp ritmi risklerinin çok çok detaylı meta araştırmalarının, en yeni abd ulusal yanetki veri tabanı sinyal bulma çalışmalarının (
Low-Dose Oral Minoxidil and Associated Adverse Events: Analyses of the FDA Adverse Event Reporting System (FAERS) With a Focus on Pericardial Effusions) yanısıra diğer olası yanetkiler için (örneğin ödem yan etkisi için karahindiba kökü çayı ile ödem atımı ve bol su tüketimi, ilk başlandığında çok yavaş titrate up şeklinde dozaj artırımı, göz altı torbalanması için uygun krem seçimleri, olası kurtadam sendromu etkileri için mücadele yöntemlerine dair makalelerin incelenmesi (Minoxidil-induced hypertrichosis: Pathophysiology, clinical implications, and therapeutic strategies)) gerekli araştırmalarını kendi sağlığın için kendin yapıp bunları özümsedikten sonra uygun bulman halinde uygun zaman ve koşullar altında tedaviyi başlatma konusunda ehemmiyet göstereceğini artık çoktan varsayıyorum, rastgele her görüp bulduğumuzu denemiyoruz çünkü değil mi, bu konular için binlerce denek ve onlarca araştırmacı emek ve bilgi üretiyor, faydalanmamak olmaz.
tüm bunları kendi araştırmalarınla özümsedikten sonra gerçekten kendi sağlığın ve saçların için şunu bunu onu damardan vurma, şöyle böyle kendine zarar verme geyikleri yapmayacağını da varsayıyorum. ben kendim sağlıkçı değilim, ve ben araştırmalara ve tedaviye başlayalı daha 3 ay olmadı, sen de her şeyden önce sınavlarına çalış sağ iseler anacığının babacığının ailenin yüzünü güldür onların emeklerini bil ve eline diplomanı al, boş vaktinde yavaştan okumalara başla. kendi söküğünü de kendin dikmeye alış, kendi sağlığınla ilgili güvendiğin profesyonel ve uzmanlar dışında kimsenin dediği ile hareket etme (DYOR).